İnci Aral seksenli yılların sonlarında tanıdığım ve kalemini her daim sevdiğim yazarlardandır.
Ağda Zamanı ve Kıran Resimleri kitaplarında anlattığı öyküleriyle dikkatimi çekmişti ilk önce.
Ağda Zamanı kadının toplumdaki yerini sorgularken, Kıran Resimleri Kahramanmaraş Olayları'nı anlatan öyküleriyle Kitaplığımın baş köşesine oturmuştu o dönemler.
Ardından doksanlı yıllarda benim için unutulmaz romanı Ölü Erkek Kuşlar ile yeniden girdi hayatıma ve bir daha da hiç çıkmadı .
Sevgili, yazarın son romanı.
Ünlü oyuncu Yavuz Günay ve eşi Nilüfer 'in müthiş aşkını anlatıyor.
Nilüfer çok zengin bir ailenin kolejli kızı .
Yolu bir gün sinema oyuncusu Yavuz Günay ile kesişiyor ve aralarında müthiş bir aşk doğuyor.
Bu öyle bir aşk ki; Nilüfer ailesini hiç düşünmeden karşısına alarak, Yavuz Günay'la evlenip bambaşka bir hayatın kapısından içeri giriyor.
****
Roman, kurgusunu
Yılmaz Güney - Fatoş Güney'in hikayesinden ve büyük aşklarından alıyor.
Fikrimi söylemem gerekirse romanı çok beğendim.
İnci Aral her zamanki güçlü kalemi ile yazmış.
Kitabı okurken Yılmaz Güney hakkında çok fazla şey bilmediğimi fark ettim. Arada kitabı bırakıp internetten aklıma takılanları araştırdım.
Biz altmışlı yılların sonlarına doğru doğanlar bazı konularda biraz eksik kaldık galiba. Aynı duyguyu yazarın Kıran Resimleri 'ni okuduğum zaman da hissetmiştim. Hatta Sevgili 'nin üzerine Kıran Resimleri 'ni de bir kere daha okumak istedim.
Sevgili'yi okumadı iseniz hele benim gibi çirkin kralın yaşadıklarına tanıklık etmedi iseniz okuyun derim.
Çünkü hem sıradan olmayan bir aşk hikayesine tanık olacak, hem de bir dönem romanı
okuyacaksınız...
Blog Listem
28 Ocak 2018 Pazar
SEVGİLİ
15 Ocak 2018 Pazartesi
BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE
Nicedir aklımda olan bir kitaptı.
Kitaplığımda olan ama okuma sırası gelemeyen kitaplardan.
Beyaz Zambaklar Ülkesi Finlandiya 'yı ve Finlandiya 'nın kurtuluşunun hikayesini anlatıyor.
Uzun yıllar Norveç himayesinde kalmış bu küçük kuzey ülkesi
güneşin ışıklarını esirgediği, öyle aman aman doğal güzelliği olmayan kuzey kutbunun bu minik ülkesi ilgimi çekti .
Kitabı yillar önce yazan Grigoriy Petrov aslında bir din adamı.
"Bir ülkenin kurtuluşu öncelikle ana dilinin benimsenmesi ile başlar "diyecek kadar gerçekçi.
Yıllar önce yazılan bu kitabın içindekiler bugün halen yolumuza ışık tutabiliyor.
Atatürk'ün Beyaz Zambaklar Ülkesi 'ni bir dönem okullarin müfredatlarında okutulmasını istemesi de çok önemli.
Bu kısa, kolay okunan ama okura fazlasıyla değer katan kitabı çok sevdim.
Finlandiya 'ya olan ilgim ve merakım arttı.
Okumak isteyenlere önerim olsun.
Kendime blognot : Finlandiya yı da ölmeden önce görülecek ülkeler listesine ekle ... ☺
1 Ocak 2018 Pazartesi
KIRMIZI PELERİNLİ KENT
Benim kendimce bir yeni yıl geleneğim vardır .
Yeni yıla nasıl girersem bütün bir yıl öyle geçer diye alıştırmışım kendimi.
O yüzden yeni yıla neşeli girmeye özen gösteririm.
Bir de en çok sevdiğim şeyleri yaparak karşılarım gelen yılı.
Bu yıl da öyle yaptım.
Yeni yılın ilk saatlerinde önce yeni başladığım örgümü ördüm ki örgü en büyük hobim oldu iki yıldır dilerim 2018 de aynı hızla örmeye devam ederim.
Neyse yazımın konusu tabii ki okuduğum kitabım.
Her yıl yeni yıla girdikten sonra uzun bir süre kitabımı okurum.
Çünkü beni tanıyanlar bilir; okumazsam nefes alamam.
Yeni yılın ilk kitabı 2017'nin son haftası başlayıp bitiremedigim "Kırmızı Pelerinli Kent" oldu.
Bu yıl da bu geleneği bozmayarak neredeyse sabah olana kadar kitabımı okudum.
Aslı Erdoğan kalemini çok sevdiğim bir yazar. Onun kalemi ile yıllar önce Kabuk Adam adlı şahane romanı sayesinde tanismistim. Kırmızı Pelerinli Kent de epeydir sırasını bekliyordu.
Brezilya 'da Rio de Jenerio 'nun karanlık sokaklarında geçen bu şahane romana bayıldım. Roman kahramanı Özgür sayesinde Brezilya 'ya gitmiş kadar oldum.
Sabaha kadar okuyup bitirdigim bu romanı önemle tavsiye ederim.
Yeni yılda da çok çok güzel kitaplar okuyalım.