Blog Listem

30 Ekim 2015 Cuma

BENDEN SELAM SÖYLE ANADOLU'YA


Kitaplığımda yıllar öncesinde okuduğum bir kitaba tam da bu zamanlar rastlamak ne güzel.



Benden Selam Söyle Anadolu'ya adlı mükemmel romanı okuyalı neredeyse 20 yıl olmuş.

Kendimi bildim bileli Türkler ve Anadolu Toprakları'nda yaşayan Rumların hüzünlü hikayesi beni içine çeker.

Anne tarafından köklerim Girit Adası'na kadar uzandığından mı, yoksa içimde kalan insana ait duygulardan mı bilmiyorum mübadele beni çok çok etkiler.

Benden Selam Söyle Anadolu'ya işte bu mübadelenin, Kurtuluş Savaşı yıllarının ve 1. Dünya Savaşı'na kadar  birbiriyle dost yaşamayı başarmış iki ayrı milletin karşı karşıya getirilmesinin; kendi topraklarından ayrılmak zorunda bırakılmasının hüzünlü hikayesidir.

Gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkarak yazılmış; gerçek bir hikayedir.
Benden Selam Söyle Anadolu'ya’ nın, özgün adı‘Kanlı Topraklar’ dır ve  1970′li yıllarda Türkiye’de en çok okunan romanlardan biridir.

Yazar Dido Sotiriyu'nun gazeteci yazar Zeynep Oral’la yaptığı  röportajında  “Bir tek düşman vardır: düşman , ne Türklerdir , ne de Yunanlılar! Düşman, savaştır. 
Savaş ve onu körükleyen çıkarlar” demiştir.

Ne yazık ki; üzerinden uzun yıllar geçse de savaşın sonu gelmiyor.
İnsanlar; halen  kurulu düzenlerini bırakıp, hiç bilmedikleri coğrafyalarda yaşamaya mecbur ediliyorlar.

Benden Selam Söyle Anadolu'ya herkesin ve özellikle gençlerin okuması gereken bir kitap.
Ne yazık ki öğrencilerimin arasında bu kitabı bilen yok. Ben de tam da bu günlerde bu kitabı önermek istedim.

Mübadelenin ve savaşın acımasızlığını daha iyi anlamak için.
Kurtuluş Savaşı'nın önemini daha iyi kavramak için ve Mustafa Kemal'in ne kadar değerli bir komutan olduğunu bir kere daha hatırlamak için mutlaka okunmalı .


16 Ekim 2015 Cuma

KOŞMASAYDIM YAZAMAZDIM

Uzun zaman olmuş okuduğum kitapları paylaşmayalı.
Gündemin üzücü olması en büyük nedenim. Dilerim aydınlık günler görürüz ...

Bu yaz çok kitap okudum ama aklımda kalanlar, yazmaya değer gördüklerim o kadar az ki ...

Ben Murakami kitapları sevenlerdenim. İmkansızın  Şarkısı ve  Sahilde Kafka ile başlayan yolculugumuz halen devam ediyor.

Geçen sene yazarın kendi hayatını anlattığı kitabı KOŞMASAYDIM YAZAMAZDIM' ı
kitap raflarında yerini alır almaz edinmistim.  Fakat Sahilde Kafka ve hemen ardından SINIRIN GÜNEYİNDE
GÜNEYİNDE BATISINDA romanlarını üst üste okuduğumda bu yeni kitaba ara vermiştim.  Sonrasında araya farklı kitaplar da girince okumakta geciktim.

Geçen günlerin birinde kitaplığımda KOŞMASAYDIM YAZAMAZDIM ile karşılaşınca çocuk gibi sevinerek okumaya başladım.

Bu bir roman değil . Yazarın kendisi ile ilgili hoş bir anlatı.

Koşmanın hayatındaki önemi ve yazma serüveni ile ilgili samimi, sıcak bir kitap.
Murakami sevenlerin yazarı daha iyi tanımları için okumaları gerektiğini düşünüyorum.

Murakami sevmeyenler zaten bu kitabı okumayacaklardır.
Tanımak isteyenler de önce bir iki romanından başlamalılar diye düşünüyorum.
Ben de KOŞMASAYDIM YAZAMAZDIM ' dan sonra, okumakta çok ihmal ettiğim  Zemberek Kuşunun Güncesi ' ni ve 1Q84' ü okumak istiyorum.  Tabii araya başka kitaplar girmezse ...