Blog Listem

28 Ocak 2014 Salı

VENÜS


Bazı kitaplar daha ilk bir kaç sayfa okurken okuru kendine çeker.
Kurulan cümlelerin büyüsü mü, konunun akıcılığı mı bilinmez ve okur kitapla bütünleşir.

Kitap bittikten sonra, o son sayfa kapandıktan sonra, lezzetli ve bol çeşitli bir dost sofrasından kalkmış gibi hisseder insan. Bu anda yaşanan duygu mide ve yürek doygunluğu değil; beyin doygunluğudur.

Hanene Ay Doğacak adlı ilk kitabıyla hepimizin hem hayatına hem kitaplığına girmeyi başarmış bir yazardır Şebnem İşigüzel. Venüs onun yeni kitabı.

Kahramanların çeşitliliği, renkli kişilikleri ile daha ilk sayfalarda okuru etkisi altına alıyor.
Bir yandan eski İstanbul betimlemelerini okurken; diğer yandan çılgın hala feminist Şekina ve Nergis'le tanışıyor; bu tanışmadan memnun kalıyorsunuz.

Uzun zamandır, elimde kalemle okuduğum satırların altını çizerek bir kitap okumamıştım.

*****
" Uzun süre yaşayan bir beden enkaz biriktirir . "
" Hiç bir kadın kendi kendine delirmez. Kadınları erkekler delirtir. İçinde yaşamak mecburiyetinde bulunduğu cemiyet, hal ve durum. Ama kimileri için delilik, kana karışan bir mikrop gibidir ."
" Ben değil, benim dışımdaki dünya tuhaf ".
" Sırlar insanların kaburga kemiklerine gizlenir. Çünkü orası kafes gibidir. Gizlendikleri yerde kuş gibi kanat çırpar dururlar. Özgür kalmak isterler. Sırlar dile düşmek isterler. Dile düşen sırlar, en hakikisinden dedikodu olurlar". 

*****
VENÜS bana kendimi iyi hissettiren bir kitap oldu. Bir edebiyat şöleni gibi. Edebiyat dünyasında da yerini bulacağına inanıyorum.
2014'ün ilk okuyup bitirdiğim kitabını sevdiysem; hadi bakalım diyorum; yıl içinde hep böyle güzel kitaplar okuyayım ...



17 Ocak 2014 Cuma

ANNE TUT ELİMİ



Bazı anlar vardır, hayatla başa çıkamayız. Ne kadar uğraşsak, ne kadar didinsek hayat galip gelir ve eziliriz.

Yaklaşık 2 aydır böyle bir süreç içindeydim .Blog yazılarımı da bu nedenle ihmal ettim.

2013 kötü bir yıl oldu bizim için. Yılın ikinci yarısınan itibaren babamın hastalığı ile uğraştık. Bir gün iyi oldu, iki gün kötü oldu. Üç gün iyi oldu beş gün kötü oldu ve 2013 yılı böyle geçti.

2014'e girer girmez yılın onikinci gününde babamı kaybettik. Şair  "Her ölüm erken  ölümdür"derken
haklıymış ve gerçekten babası ölünce kör oluyormuş insan.

 Babamı hastanede beklerken kitaplığımdan bir kitap seçtim. Epeydir duruyordu kitaplığımda. Yazarla geçen yıl tanışmıştım. Karışık Kaset adllı kitabını keyif alarak okumuş blogumda paylaşmıştım.

Bu hastalık sürecinde elimden düşmeyen bir kitap oldu Anne Tut Elimi.
Annesini küçük yaşta kaybeden bir kız çocuğunun gözünden hayatı anlatıyordu .
Kendime o küçük kızı, Ceren'i yakın hissederek kitabı okuyup bitirdim. Kitap bittikten bir kaç gün sonra da babamı kaybettik.

Kitap bittikten sonra söyleyebileciğim tek cümle şudur : Uygar Şirin güzel yazıyor. Yazarken yüreklere dokunmayı biliyor.
Yazmak da yürek işi değil midir zaten ?