Blog Listem

23 Temmuz 2013 Salı

CEHENNEM




Dan Brown'ın yeni kitabı Cehennem çıktığında okuyup okumamakta çok tereddüt ettim. Tereddütümün en önemli nedeni okuma listemin çok kalabalık olmasıydı.
Önceliği İsabel Allende'nin MAYA'sına vermiştim. İsabel Allende ve kitaplarının yeri gönlümde de, kitaplığımda da ayrıdır.
Tam MAYA'ya başlamak üzereyken CEHENNEM'i okuyan arkadaşlarımdan kitabı okumam konusunda yoğun öneri geldi. Bu önerilere dayanamayarak  CEHENNEM'e başladım.

Kitabın çevirisini çok beğendim. Bu tür kitaplarda çeviriyi çok dikkate alırım. Kitap iki kişi tarafından ( PETEK DEMİR - İPEK DEMİR ) çevrilmiş ve bence çeviriye çok emek verilmiş.

Kitaba başlar başlamaz 70 sayfa okudum. Bu gün ikinci günümdeyim ve 200. sayfaya geldim. Konuyu her zaman olduğu gibi anlatmıyorum.

Cehennem'i okurken, kendimi özellikle Sanat Tarihi açısından çok eksik buldum. Bu nedenle hem kitabı okuyor; hem de internetten merak ettiğim yerlerle ilgili araştırma yapıyorum. Bu arada sevgili kitap kurdu arkadaşım Lale'nin  bloğunda yayınladığı Cehennem ile ilgili şahane yazısından da yararlanıyorum.

Bakalım Robert Langdon ve Dr. Sienna Brooks'un tarihi eserler arasında geçen maceraları nerede ve nasıl sonlanacak?

Dan Brown hayranları bence CEHENNEM' i okuduklarına pişman olmayacaklar ...

3 Temmuz 2013 Çarşamba

DOĞUDAN UZAKTA



Bazı yazarları ve kitaplarını mutlaka okumalıyım. Bu nedenle kitap çıkar çıkmaz; kitabı edinir kitaplığımın bir köşesine koyarım. Sevdiğim yazarların kitaplarını okumaya kıyamama gibi tuhaf hallerim de vardır.
Bu nedenle 2013 başlarında çıkmış olmasına rağmen; beklettiğim bir kitap oldu Doğudan Uzakta.

Amin Maalouf okurlarını üç kategoriye ayırıyorum :
- Birinci grup; okur tarafından çok sevilen;
- İkinci grup; okur  tarafından sevilmeye çalışılan;
- Üçüncü grup da; okur tarafından sevilemeyen bir yazar.

Benim, yazarın kitaplarıyla tanışmam 1997'ye rastlar. İlk okuduğum romanı "Semerkant"tır. Kendimi bildim bileli Ömer Hayyam sevdalısı olduğumdan bu romanı su gibi okuduğumu hatırlıyorum. İkinci okuduğum roman "Doğunun Limanları" dır; uzun süre etkisinde kaldığım bir romandır bu da.
Bu iki kitap benim için önemli bir referans olduğundan; bundan sonra
 "Amin Maalouf  ne yazarsa okurum abi " moduna girmiş  sadık bir Amin Maalouf okuru olduğumu da belirtmek isterim. Bu durumda naçizane yaptığım kategorinin 1. kısmında görüyorum kendimi.

Gelelim romana.
Kitap tanıtımlarında çok detay anlatmayı sevmem.
Doğudan Uzakta bir dönüş hikayesi.

Yıllar önce yaşadığı topraklara sevdiği ama arasının açık olduğu arkadaşı Murad'ın ölümü nedeniyle dönmek zorunda kalan Adam'ın hikayesi. Güzel bir konu. İç savaşın yaraları, yaraların izleri ve yarım kalan, belki de hiç başlamayan bir aşk hikayesini barındırıyor içinde.

Benim fikrim; Doğudan Uzakta bu yıl okuduğum en iyi romanlardan biri.